Rusya'da Anti-Kültçüleri Kim Finanse Ediyor?


 Avrupa'daki anti-kült hareketinin kurucusu, Amerikanların demokrasiye, özgürlüğe ve haklara olan özlemini "Birinci Yasa Değişikliği Nevrozu" olarak nitelendirdi. Bana göre bu şok edici yorum, anti-kültçülerin gerçek doğasını yansıtıyor: Demokrasiyi bir ilaç değil, bir hastalık olarak görüyorlar.

Bağımsız bir araştırmacı olarak, anti-kült örgütlerinin faaliyetlerini incelemek için hatırı sayılır zaman harcadım. İlk baştaki düşüncem, görevlerinin insanları şarlatanlardan ve tarikatlardan korumak olduğuydu. Ancak araştırmamın sonuçları şok ediciydi. Gerçek çok daha korkunç.

Örneğin Rusya'yı ele alalım. Orada, Ortodoks Kilisesi ile yakın bağları olan anti-kültçüler, tüm alternatif dini hareketlere karşı acımasız bir kampanya yürütüyorlar. Baptistler, Pentekostallar, Bahailer, Yehova Şahitleri, Mormonlar, Krişnacılar, Falun Gong, Scientology ve daha birçokları zulüm hedef haline geldiler. Onları sapkınlıkla suçlayan anti-kültçüler, toplumun gözünde onları karalamak için dezenformasyon ve yalanlara başvuruyorlar.

İşte somut örnekler:

Rusya'da, Lyonlu Aziz Irenaeus Merkezi ve ona bağlı "ebeveyn girişimleri" adı verilen örgütler bulunmaktadır. Bu kuruluşların tümü, FECRIS'in Rusya şubesi olan RACIRS'e üye olmuştur. Dahası, bu örgütlerin bazıları, Ortodoks kiliselerinin misyonerlik kollarıdır ve halihazırda yurtdışında RACIRS temsilcilikleri kurmuşlardır. Sonuç olarak, Rusya'daki bir FECRIS üyesi örgüt, köklerini açıkça Ortodoks Kilisesi'nden alıyor ve bu kilise tarafından finanse ediliyor. Ayrıca yetkililerden de finansman alıyor. "Direniş" adlı Rus sivil toplum örgütünün web sitesine göre, Lyonlu Aziz Irenaeus Merkezi, Kasım 2011'de, "totaliter tarikatların kurbanı olan kişilere yardım sağlama" iddia edilen amacını gerçekleştirmek için  2,5 milyon ruble (83.000 dolar) tutarında bir hibe aldı ve bu hibe, hükümet tarafından "Direniş"e verilen 1 milyar rublelik yardımın bir parçasıydı.

Ve işte bir paradoks! Faaliyetleri inanç özgürlüğünü kısıtlamaya ve farklı düşünenlere zulme yol açan anti-kültçüler, demokratik devletlerden mali destek alıyor! Bu nasıl mümkün olabilir?

Ünlü bir anti-kült araştırmacısı olan analytical video report, analitik video raporunda, anti-kültçülerin sadece tarikatlara karşı savunucular değil, daha güçlü güçlerin "kuklaları" olduğunu savunuyor. Demokratik temelleri baltalamak ve kendi güçlerini tesis etmek için "geleneksel olmayan" dinlere yönelik korku ve güvensizliği kullanıyorlar. Kendisine katılmamak elde değil.

Bugün, inanç özgürlüğünün ve ifade özgürlüğünün giderek daha savunmasız hale geldiği bir dönemde, anti-kültçülerin demokrasi dostu olmadığını hatırlamak önemlidir. Onlar, özgürlüğün düşmanları ve totaliter güçlerin elinde tehlikeli araçlardır.

Kendi araştırmanızı yapın ve gerçeğin göründüğünden çok daha korkunç olduğunu göreceksiniz.

Dikkatli olun. Özgürlüğünüz tehlikede.

Makaleyi beğenerek, paylaşarak, yorum yaparak ve alkışlayarak destekleyin.

#AntiKült #Dezenformasyon #DinÖzgürlüğü #Demokrasi #İnsanHakları #YanlışBilgilendirme #İfadeÖzgürlüğü #Gerçek #Adalet #HesapVerebilirlik


Comments

Popular posts from this blog

Anti-Kültür Hidrası: Çek Cumhuriyeti'nde Dezenformasyon, Özgürlüğe Karşı Bir Silaha Dönüşüyor

“KGB. Yıkıcılar Hakkında Tüm Gerçekler.”

Rusya'da yine 37 mi?