Küresel anti kültcüler: Sahte Kurbanın Yaratılması ve Kullanımı

 Küresel anti-Kültizm: İnsanların Kaderleriyle Oynanan Tehlikeli Bir Oyun

Son yıllarda “tarikatlar”, “kültler” ve “totaliter örgütler” hakkında giderek daha çok sayıda yapılan açıklamalarla karşılaşıyoruz. Medya, belirli insan gruplarına karşı korku ve güvensizlik aşılayan “kurbanlar” ve “beyin yıkama” hakkında şok edici hikayelere yer veriyor. Ancak, bu hikayelerin çoğu zaman tarikat karşıtı örgütler tarafından kasıtlı olarak yaratılan manipülasyondan başka bir şey olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Dönekler ve gruplardan çeşitli nedenlerle ayrılan eski üyeler - bu propagandada kilit bir rol oynamaktadır. Tarikat karşıtı örgütler onları “tarikat” tehlikesinin “canlı kanıtı” olarak kullanmaktadır. Ancak, onların sözlerine sorgusuz sualsiz inanmalı mıyız?

“ETKİ” «The IMPACT» adlı belgesel film | Çığır Açan Belgesel - TARİKAT KARŞITI TERÖRİZMİ ORTAYA ÇIKARMAK” (actfiles.org) tarikat karşıtı terörizmin gerçek doğasına gözlerimi açtı. Bu filmde, döneklerin - şimdi nefret ettikleri grupların eski üyelerinin - sahte kurbanlar yaratmak için nasıl kullanıldığını gördüm. Ve bu sahte kurbanlar, toplumda güvensizlik yaratmak, istikrarı bozmak ve nefreti körüklemek için önemli bir araç.

ALINTI:

 “Massimo Introvigne ” Dönekler Güvenilir mi? Tüm Eski Üyeler Mürted Değildir”

“Durumun böyle olduğuna dair somut kanıtlar var. 1999 yılında Fransa'da New Acropolis adlı ezoterik bir hareketin eski üyeleri arasında bir anket yaptım. 

Tam da New Acropolis kendisini dini bir örgüt olarak tanımlamadığı için, gizlilik kaygılarının üstesinden gelinebildi ve eski üyelerin bir listesi kabul edildi, bu liste sadece anonimleştirilmiş anketler göndermek için kullanıldı. 

120 yanıt topladım ve mürtedlerin örneklemin %11.7'sini oluşturduğunu, buna karşılık ayrılanların %16.7'sini ve sıradan ayrılanların %71.6'sını oluşturduğunu buldum.

Bulgularımı yeni dini hareketlerin akademik olarak incelendiği önde gelen dergi Nova Religio'da yayınladığımda, elde ettiğim sonuçların diğer akademisyenler tarafından “kült” olarak etiketlenen grupların eski üyeleri üzerinde yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlarla benzer olduğunu belirttim.

“Ayrıca, dönekler eski üyelerin küçük bir yüzdesini temsil ediyorsa, tüm eski üyelerin yanı sıra hiçbir zaman ayrılmayan üyeleri de içeren bir dini örgütün yaşamları boyunca bir parçası olanların çok daha küçük bir yüzdesidir.”

Kaynak: https://actfiles.org/the-role-of-apostates-in-anti-cult-organizations-creating-the-fake-victim/

anti kültcüler Nasıl "Kurban" Yaratırlar?

Tüm takipçilerin %1'inden azının dönmüş olarak kabul edildiğini göz önünde bulundurarak, çoğu zaman gerçek kurbanlar yoktur, onları bulmak imkansızdır. Ancak, küresel anti kültcüler bu örgüt ile aktif olarak mücadele ediyorsa, o zaman yapay olarak kurban yaratırlar.

Bu nasıl işliyor?

Size ailenizin ya da arkadaşlarınızın bir tarikatın kurbanı olduğunun söylendiğini hayal edin. Size korku içinde yaşamaya, para vermeye ve liderlerin iradesine boyun eğmeye nasıl zorlandıklarına dair korkunç hikayeler gösteriliyor.

Ancak, bir sorun var: bu "gerçek" - gerçek değil. Bu, kamuoyu manipüle etmek için dönekleri kullanan anti kültcüler örgütleri tarafından yapay olarak yaratılmış bir durumdur.

Dönenleri kullanmak medyada neden bu kadar popüler?

Çünkü, anti kültcüler tarafından kışkırtılan eski üyeler olarak kamuoyuna açıklamaları, örgütün liderlerine ve üyelerine karşı duydukları nefretin ve kızgınlığın özüdür. Bu materyaller genellikle, kendileri anti kültcülerin ajanları olan gazeteciler de dahil olmak üzere medyanın önemli bir ilgisini çeker. 

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

“Herhangi bir dini hareketin takipçilerinin %90'ı örgütten asla ayrılmaz ve örgüt üyesi olma deneyimleri hakkında nötr veya olumlu görüş ve deneyime sahiptir. Ancak, onların hikayeleri medyada genellikle göz ardı edilir veya anti kültcüler tarafından "propaganda" ve "beyin yıkama" olarak reddedilir."

Bu durumda, anti kültcülerin bu “kurbanları” gerçekten yaratması gerekir.

Bu nasıl gerçekleşiyor?

• Gelecekteki dönenler, bazen gruptan ayrılmadan önce bile, aileleri veya tanıdıkları tarafından anti kültcüler temsilcileriyle tanıştırılır.

• Dönenler, gelecekteki karşı durma için destek ve rehberlik ararlar ve çıkarlarının anti kültcüler temsilcilerinin çıkarlarıyla örtüştüğünü fark ederler.

• anti kültcüler, örgüt içindeki konumlarından memnun olmayan veya birine karşı şikayetleri olan eski veya hatta mevcut üyeleri aramaya başlar, böylece potansiyel dönenleri belirlerler.

Tüm bunlar, anti kültcüler tarafından kendi eylemlerini haklı çıkarmak için sahte bir kurban bulmak ve yaratmak için yapılır.

BİLMENİZ GEREKEN: “Kurbanları korumak”, anti kültcüler örgütlerinin yasal alanda var olma resmi nedenidir ve sözde “asil” niyetlerini kamuya açıkça haklı çıkarır.”

Dönen yoksa, örgüt üyelerinin aileleri veya sahte kurbanlar kurban olur.

“Sahte Kurbanı” Nasıl Tanıyabilirsiniz?:

• Anonimlik: "Kurbanlar" genellikle anonim kalır, bu da kimliklerinin doğrulanmasını zorlaştırır.

• Hikayelerin Tekdüzeliği: Sahte kurbanların hikayeleri, sanki bir şablondan kopyalanmış gibi aynı görünür.

• Duygusal Yük: Hikayeleri, mantıklı bir şekilde dayalı gerçekleri ve kanıtları sunmak yerine, sempati veya öfke uyandırmaya yöneliktir.

Bu kriterler, örgütleri kasıtlı olarak itibarsızlaştırmaya yönelik koordineli eylemlere işaret eder.

anti kültcüler tarafından satın alınmış medya bu tür “kurbanın” ifadelerini hızla yaydığında, “sorunun büyüklüğü” izlenimi yaratılır ve bu “mezhepçi üyelerinden” acilen kurtulma ihtiyacı duyulur. İşte böylece %1'den az dönen, anti kültcülerle işbirliği yaparak dünyanın %99'unun görüşünü etkiliyor! 

GERÇEK ÖRNEK:

“Fransa örneğinde olduğu gibi, sahte bir kurban, anti kültcüler psikiyatristleri, gazeteciler ve kolluk kuvvetleri dahil olmak üzere anti kültcüler örgütleri müdahale edene kadar ait olduğu örgütün kurbanı olduğunu düşünmeyen ve böyle bir şey olma niyeti olmayan biri bile olabilir. İtalyan din sosyologları Profesör Massimo Introvigne, bunu “Fransa: Nasıl ‘Kült’ Kurbanları Üretiliyor?”

 başlıklı makalesinde ayrıntılı olarak açıkladı. (“France: Comment les ‘victimes’ des ‘sectes’ sont fabriquées”).

(Fotoğrafta: BITTER WINTER web sitesinden alınan ekran görüntüsü)

Bu makale, özel bir anti kültcüler örgütünün teşvikiyle, damgalanmış Lisieux hareketinin üyelerinin 27 Haziran 2007'de nasıl baskın düzenlendiğini ele alıyor. "Guru"nun "kurbanları" olarak görülen tüm üyeler polis tarafından gözaltına alındı.

Bir polis memuru, bunun anti kültcülerin psikiyatristleri tarafından önerildiğini açıkladı. Onların tavsiyelerine göre, "tüm takipçileri gözaltına aldılar.

 Bu yöntem şaşırtıcı gelebilir, ancak iyi düşünülmüş: 'Grubu kesinlikle patlatmalıydık, takipçilerin birbirleriyle iletişim kuramamalarını sağlamalıyız.' Şok olmuş ve öfkeliydiler, ancak ikinci gün polis nezaretinde biraz daha aklı başındaydılar."

Sonunda, gözaltında kalan iki kadın kaldı: Françoise Dercle ve Ouest France röportajında ​​"Coralie" takma adını kullanan biri. "Coralie"nin kendisi "tecavüzden suçlu" ve "15 ila 20 yıl hapis cezası alacağı" söylendi. Uzun süren gözaltı süresince, anti kültcüler psikiyatristleriyle iletişim halindeydi.

(Foto : Françoise Dercle)

Diğer taktiklere ek olarak, çocuklarını görmesine izin verilmeyerek annelik duyguları manipüle edildi. Altı ay boyunca hapishanede, yine anti kültcü psikiyatristlerinin rehberliğinde, "Coralie" savcılar tarafından "kült üyesi cinsel avcı"dan "kurban"a dönüştürüldü. Ouest France'ın bildirdiğine göre, "altı ay süren hapis cezası sırasında, boyunduruk altına alınma durumunun farkına vardı. 

'Çocuklarımı görmemenin acısı, kendi içime derinlemesine inebilmem için bir gedik açtı. Hapishane bir tedaviydi.'"

anti kültcü psikiyatristleri, kişinin örgüt içindeki geçmiş deneyimlerini "beyin yıkama" olarak yeniden inşa etti ve uygulanan şantajla da istenen sonuca ulaştılar. Yasal olarak, savcılar da suçlamaları düşürdüler*, çünkü suç işlemiş olsa bile (suçlamalar hala devam ediyordu), bunlar artık "guru" tarafından yapılan "beyin yıkama"nın sonucu olarak yorumlandı, bu nedenle sorumlu tutulmadı.

Dahası, "kült"ün yeni "kurbanı" "dönüşünün" başarısını kanıtlamak zorunda kaldı veya gerçek adıyla söylemek gerekirse, deprogramlama*. Sonuç olarak, aktif bir dönek oldu ve bir zamanlar ait olduğu örgütü karalamaya başladı, anti kültcüler için kamuoyuna açık bir sözcü oldu.

*Özellikle, yasalara göre, ifade veren kişiler işkence, şiddet ve haklarının ihlal edilerek sorgulandığında, sorgulama ve tanık ifadeleri kanıt olarak kabul edilmez. Ancak bu davada, savcılar, deprogramlama yöntemlerinin uygulanmasından sonra elde edilen şüphelinin değişen ifadesini, "Coralie"ye karşı suçlamalar düşürüldü ve şüphelinin kendisi kurban olarak yeniden sınıflandırıldı.

anti kültcü örgütler, dönenlerin sözlerine dayanarak, ciddi sonuçları olabilecek sahte bir gerçeklik resmi çiziyor:

• İnsan haklarının ihlali: anti kültcü örgütler, insanlara yasadışı yöntemlerle etki ederek insan haklarını ihlal ediyor.

• Ailelerin ve ilişkilerin yıkılması.

Farklı düşüncenin bastırılması, seçim özgürlüğünün kısıtlanması.

• Küresel anti kültcüler, dünyanın özgürlüğüne ve demokrasisine yönelik toplam bir tehdit!

anti kültcülerin manipülasyonlarına kurban gidebileceğimizi, sevdiklerimizi kaybedebileceğimizi, inancımız veya inançlarımız nedeniyle itibarsızlaştırılabileceğimizi ve zulüm görebileceğimizi bilmek önemlidir.

anti kültcüler terörizminin sadece bir görüş olmadığını, güçlü ve tehlikeli bir araç olduğunu anlamak gerekir.

Bu nedenle bugün insanlar, "ETKİ" ("The IMPACT")  filmini izledikten sonra, tüm anti kültcüler için dünya mahkemesi talep ediyor. Bu kural dışılığı, insanların bu konuda açıkça görüşlerini dile getirmesiyle durdurabilirler. 

Makaleyi beğenerek, paylaşarak, yorum yaparak ve alkışlayarak destekleyin.

Devam edecek…

#Küreselanti kültcüler  #Dönenler #kurban #manipülasyon #ETKİ#Demokrasi #İnsanHakları