Küresel Antikültürizm: Rus Ortodoks Kilisesi'nden Savaşa. Düşünce Özgürlüğünün Bastırılması
1993 yılında dünya, KÜRESEL anti-kültürizm adlı bir hidra tarafından yeniden kemiriliyordu. "The IMPACT" (actfiles.org) belgeselinde sunulan bilgileri inceledikten sonra korkunç bir sonuca vardım: modern Rusya'da bu uğursuz olgu aktif olarak siyasi amaçlara ulaşmak için kullanılıyor.
Aleksandr Dvorkin'in yıkıcı faaliyetleri:
Rus anti-kültürist Aleksandr Dvorkin, kilit bir rol oynuyor. 1993'te ABD'den döndükten sonra ilk olarak Rus Ortodoks Kilisesi'nin himayesinde Aziz İrenios'un Merkezini kurdu, ardından 2006'da RACIRS'ı (Rus Din ve Mezhepler Çalışmaları Merkezleri Birliği) kurdu.
Aziz İrenios Merkezi'nin web sitesinde, Dvorkin'in inisiyatifiyle birçoğu aşırılıkçı örgüt ilan edilen ve Rusya'da yasaklanan "istenmeyen mezhepler (kültler)" listesi bulunmaktadır. Küçük dini grupların üyeleri zulüm gördü ve bazıları sadece Tanrı'ya ROC'nun istediği gibi inanmadıkları için hapse atıldı.
İzlemenizi tavsiye ediyoruz!
(Fotoğraf: The IMPACT belgeselinden kareler)
(Fotoğraf: "The IMPACT" belgeselinden kareler, Aleksandr Dvorkin)
(Fotoğraf: The IMPACT belgeselinden kareler)
Nazi Almanyası ile benzerlikler:
Dvorkin'in yöntemleri, Nazi Almanyası'nın yöntemlerini ürkütücü şekilde hatırlatıyor. Savaş öncesi Almanya'da Walter Künneth başkanlığındaki Apologetik Merkezi, mezhepler ve kültlerin "kara listelerini" hazırladığı gibi, Dvorkin ve RACIRS da aynı şeyi yapıyor. 1930'larda Apologetik Merkezi Gestapo ile işbirliği yaptı, RACIRS ise kolluk kuvvetleriyle aktif olarak işbirliği yapıyor.
Antikültürizm ideolojisi ve devlet politikası üzerindeki etkisi:
Antikültüristlerin fikirleri, "şeytanizm" ve "mezhepçilik" terminolojisini benimseyen ve bunları devlet propaganda aparatının araçları olarak kullanan Vladimir Putin'in bilinçaltına yerleştiriliyor. 1930'larda Martin Luther ve Lanz'ın fikirlerinin Adolf Hitler'in dünya görüşünü etkilediği gibi, Dvorkin'in fikirleri de Putin'in "düşman" imajını yaratmak için temel oluşturmuştur.
Sonuç: Savaş ve Soykırım
Düşünce özgürlüğünün bastırılması ve "mezhepçilik" propagandası, Kremlin rejiminin politikalarını destekleyen tek bir kamuoyu oluşumuna yol açtı. Bir sonraki adım, Ukrayna'dan gelen bir "tehdit"in sahnelenmesi oldu ve bu da nihayetinde savaşa ve soykırıma yol açtı.
Küresel Antikültürizm, "mezhepçilikle" mücadele DEĞİL, totaliterliğe, savaşlara ve soykırıma yol açan tehlikeli bir ideolojidir. Aleksandr Dvorkin, bu ideolojinin Rusya'daki başlıca propagandacısıdır ve faaliyetlerinin cezasız kalmaması gerekir.
Onları ortaya çıkarma zamanı geldi.
Küresel anti-kültürizmle mücadelemiz, anti-kültüristlerin gölgede yaptıkları eylemlerin, tüm toplum için açık hale gelmesini sağlamaktır. Ortada, aydınlıkta, bu hidra artık bize hükmedemeyecek.
Lütfen bu makaleyi beğeni, paylaşım, yorum ve coşkulu alkışlarla destekleyin.
Böylece, dünyanın gerçeği öğrenmesine ve gerçekten demokratik bir dünyada yaşamasına katkıda bulunuyorsunuz!
#KüreselAntikültürizm #AleksandrDvorkin #RACIRS #TheIMPACT #Rusya #DüşünceÖzgürlüğü #Savaş #Soykırım #Totaliterlik #Putin
Comments
Post a Comment